Mahrem | Konular | Kitaplar

SEVGİDE VE BUĞZDA ÖLÇÜ

Muhabbet, sevgi; kendisinde fayda umduğu şey'e insan tabiatının meyl etmesidir. Sevginin kaynağı ya «nefs» veya «ruh»tur. Ruhun meyli aşk derecesine ulaşırsa utanmayı ve ahlâkî kemâli artırır. Nefsânî sevgi çoğaldıkça utanmayı aşındırır. «Ben ar nâmus şişesini taşa çaldım kime ne!» diyen kimsenin ölçüsüzlüğü nefs'e dayalı sevginin aşırılığından kaynaklanmaktadır.

Muhabbet hususunda aranacak ölçü, sevgiyi dini çerçevenin dışına taşımlamaktır. Bir kimsenin aşırı bir nefsânî sevgiye kapılması aklı çalışmaz, gözü görmez, kulağı işitmez hale getirir. Ölçüsüz sevginin bu gibi zararlarından dolayı kâinatın yegâne efendisi bulunan Pey-gamberimiz (S.A.V.) «Hevâ (ve heveslere kapılmak)'dan sakınınız. Zira (aşırı) sevgi (sahibini) sağırlaştırır ve körleştirir.» (Feyzü'l-Kadir) hadîsi ile bizleri uyarmak-tadır.

Akılların muallimi ve hak yolunun rehberi bulunan Hz. Muhammed (S.A.V.), «Sevdiğini orta yollu sev. Bir gün düşmanın olabilir. Düşmanına da orta yollu buğz et. Umulur ki bir gün dostun olabilir.» (Tâc) buyurmuştur.
Ölçüsüz ve aşırı bir sevgiyle kendisine bağlandığımız kimse bize düşman olduğu zaman birçok sırlarımızı halkın arasında yayar ve insanların arasına çıkamaz hale getirir. Aşırı düşmanlıkla gücendirdiğimiz kimse, bir gün dostumuz olursa, geçmişteki kırıcı hareketlerimizden dolayı eski sevgisini devam ettiremez.

Sevdiğimiz kimseleri devamlı ve daha fazla sevebilmek için Peygamberimiz «Seyrek ziyaret et sevgin artar» (Feyzü'l Kadir) tavsiyesini hatırdan çıkarmamalı, «Hakk'ın rızâsı için halka muhabbet» ölçüsünü unut-mamalıyız.

1989-12-16 Fazilet Takvimi

Konular